OSMANLI DÖNEMİNDE EDİRNE’DE MATBAALAR
İlk çağlarda, söz ve işaretlerle öğrenme, bilgilenme ihtiyacını sürdüren insanoğlu, yazının icâdıyla birlikte elde ettiği bilgi ve belgeleri, kil tabletlerinde, papirüsler’de toplamış, kağıdın icâdıyla da bu birikimlerini kağıda dökerek kullanıcılarına aktarmıştır.
Sanayi toplumuna geçiş süreciyle birlikte Çin ve Uygurlar tarafından bilinen baskı tekniğinin 15. yüzyılda Alman Johann Gensfleisch Gutenberg (1394-1469) tarafından bugünkü anlamda matbaa haline getirilmesiyle üretilen bilgiler çoğaltılabilme aşamasına gelmiştir.
Bu değişimle birlikte üretilen bilgilerin yazılı kültür öğeleriyle çoğaltılabilme ve toplumların okur-yazar olmasındaki gelişim süreci ivme kazanmıştır. 21. yüzyılın getirdiği “Bilgi Toplumu” süreciyle de bilgi teknolojilerindeki gelişmeler bilginin dijital ortama aktarılmasını sağlayarak bilgisayar ve dijital okur-yazarlığının önünü açmıştır. Sonuçta, bu buluşlar, üretilen bilginin, kültürün, sanatın ve dünyada gelişen olayların, hızlı bir şekilde bireylere ve toplumlara aktarılmasında önemli rol oynamıştır.
Uygarlığın temel öğesi olan bilginin, çoğaltılabilmesi için gerekli olan matbaa teknolojisini Avrupa ülkelerinden İtalya 1465, Fransa 1470, İsviçre 1770, Belçika 1472, Hollanda 1472, İspanya 1474 yılında kullanmaya başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu bu teknolojiyle 18. yüzyılda tanışmıştır. Dar düşünceli kişiler ile matbaanın kendilerine rakip olacağını düşünen hattatlar, matbaanın kuruluş ve faaliyetlerini engellemeye yönelik yürüyüş ve eylemlerde bulunmuşlardır. İspanya’dan İstanbul’a göç eden Yahudiler, 1494 yılında İstanbul’da; 1510 yılında Selânik’de; matbaa kurmuşlardır. Ancak, 1727 yılında İbrahim Müteferrika Efendi tarafından ilk matbaa, İstanbul’da Sultan Selim semtinde kurulmuştur. Edirne’de ise ilk matbaa, 1554 yılında Selanik’te çıkan veba salgını yüzünden kaçıp Edirne’ye yerleşen Shlomo ve Josef Ya’abetz kardeşler tarafından kurulmuş ve bir yıl faaliyette kalan matbaa salgın sonrası tekrar Selanik’e geri taşınmıştır. Edirne’de ilk resmi matbaa ise H:1284-M:1867-1868 yılında dönemin Edirne Valisi Hurşit Paşa tarafından H: 1280/M:1864 yılında yaptırılan binada “Edirne Vilayet Matbaası” adıyla kurulmuştur.
Edirne Vilayet Matbaası’nın kuruluşunda taş ve hurufat baskı tekniği ile Türkçe, Rumca, Bulgarca, Yahudice ve Fransızca yayınlar yayınlanmaktaydı. Resim basılmamaktaydı. Devletin imtiyaz sahibi olduğu bu matbaa da ilk resmi gazete “Edirne” adıyla 17 Ağustos 1867 tarihinde yayımlanmıştır. Edirne’de bu yıllarda Vilayet matbaasının dışında, 1881 yılında Bulgar Katolik mektebi müdürü Papuluka Efendi tarafından Ayanikola mahallesinde, Papaluka matbaası, 1889 yılında Hacı Hayri Efendi tarafından, kuruluşunda Belediye Dairesinde daha sonra da Yedi yol ağzında faaliyetlerini sürdüren Hacı Hayri Efendi matbaası, Vafiyadis Efendi tarafından Saraçlar Caddesi’nde kurulan Vafiyadis matbaası, 1891 yılında Abraham Danon Efendi tarafından Saraçlar Cadde’sinde kurulan Abraham Danon matbaası ve 1892 yılında Kostaki Velaspola Efendi tarafından Rüstempaşa hanında kurulan Avros adlı matbaalar kurulmuş ve faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu matbaalardan Vilayet ve Papaluka matbaalarında taş ve hurufat baskı tekniğı ile baskı yapılırken diğer matbaalarda sadece hurufat tekniği ile baskı yapılmakta, ama resim basılmamaktaydı. Bu bağlam da, Edirne’nin coğrafi olarak Avrupa’ya yakın bir kent oluşu ve o dönemlerde de kente göç edip yaşayan Rum, Ermeni, Yahudi ve Bulgar kökenli vatandaşlar Edirne’de matbaanın kuruluş ve gelişmesine katkı sağladığı göz ardı edilemez.
Bir dönem Edirne Belediye Başkanlığı yapan, Edirne Tarihi ve Balkan Savaşı Anıları ile ilgili yayınları bulunan Mustafa Şevket Dağdevirenzâde H:1308-M:1894/95 yılı Recep ayı’nın 8’inde (R:5 Şubat 1306-M:17 Şubat 1891) bin kuruş maşla Vilayet Matbaası Müdürlüğü’ne atanmıştır. Şevket Bey, önce matbaayı bir düzene koyduktan sonra, Edirne Salnamelerini ve Edirne Gazetesini yayınlayarak kentin kültür yaşamına önemli izler bırakmıştır. Bu bağlamda, Edirne Vilayet matbaası için mevcut olan makinaların yenilenmesi amacıyla, Fransa’ya yeni teknoloji hurufat ve litografya makinası siparişi verilmiştir. H:4 Muharrem 1313-M:27 Haziran 1895 tarihinde Dedeağaç’a gelen makinalar vilayetten verilen emir üzerine matbaa müdürü olan Mustafa Şevket Dağdevirenzâde tarafından teslim alınarak matbaaya konulmuştur. Matbaa da yapılan bu yenilik sayesinde damga, mühür, kitap, gazete ve dergi basımı ile ilgili siparişler alınmaya başlanmıştır. Edirne’nin kültür ve sanat yaşamına önemli katkılar sağlayan matbaanın gelirlerinin de Hamidiye Sanayi mektebinde okuyan kimsesiz ve Şehit çocuklarının ihtiyaçları için kullanılması da önemliydi.
Türkiye’de ilk yerel gazeteler (resmi gazete) vilayet matbaalarında basılarak yayın hayatına kazandırılmıştır. Edirne’nin de ilk yerel resmi gazetesi olan “Edirne Gazetesi” de, vilayet matbaasında basılmıştır. ilk özel gazete de 1876 yılında Arif Bey tarafından “Meriç” adıyla haftalık yayımlanmıştır. Süreli yayın olarak da yayınlanan ilk dergi, H:1302-M:1884/1885 tarihinde Asâf tarafından yayın hayatına kazandırılan ve 15 günlük periyodiklerle yayınlanan “Şule-i Maarif Dergisi”dir. Bu süreçte yayım hayatına başlayan yerel gazete ve dergiler ilk dönemlerinde bu matbaa da basılarak kentin kültür yaşamına girerek okuyucularıyla buluşmuştur. Kentin kültür yaşamında önemli hizmetlerde bulunan bu matbaanın makine ve malzemeleri Özel İdare Müdürlüğü’nün almış olduğu kararıyla 04.01.2005 tarihinde pazarlık usulüyle ihaleye çıkartılarak satılmıştır.
1864 yılından itibaren kentin basım-yayın ve kültür dünyasında önemli hizmetlerde bulunan vilayet matbaasının kapatılmasıyla bir dönem sona ermiştir. Bugün kentimizin yerel belleğini oluşturan yerel gazetelerin yaşanılan ekonomik sıkıntılardan en fazla etkilenen sektör olduğu düşünülürse devlet desteğiyle basım ve yayın sektörünün ayakta tutulması yaşayan kent tarihinin geleceğe aktarılması açısından çok önemlidir.
Edirne’de Osmanlı döneminde Osmanlıca olarak 21 gazete, 8 dergi olmak üzere 29 süreli yayının yayın hayatında oluşu kentin kültür düzeyini göstermektedir. Ayrıca diğer dillerde basılmış 7 adet gazete ve derginin kaydına erişilmiştir.
Yaşayan kültür değerlerimizin geleceğe taşınması ve okuma kültürümüzün gelişerek büyümesi dileğiyle…
Bir yanıt yazın