YAŞAM BOYU ÖĞRENME’DE OKUMA KÜLTÜRÜ
Uygarlığa erişmenin yolu olan kitaplar, insanoğlunun yaşam boyu öğrenmek için ihtiyaç duyduğu bilgiyi toplumla buluşturan kültür öğeleridir. Fransız yazar ve filozof Voltaire de, “Kitabın yaprakları, bizi aydınlığa götüren kanatlar gibidir.” diyerek kitabın ve okumanın önemini belirtmektedir.
İlk çağlarda konuşarak ve işaretlerle aktarılan bilgi, kültür hayatına kâğıdın girmesi ve matbaanın icadıyla birlikte yazılı kültür öğeleriyle etkin hale gelmiştir. 21. Yüzyılın getirdiği “Bilgi Toplumu” sürecinde ise bilgi, ülkelerin, şirketlerin ve toplumların temel sermayesi olmuş, okur-yazarlığın önemi artmıştır. Dijital toplumun getirdiği yeni teknolojiler de insanların yaşam kültüründe önemli değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Özellikle tüm dünyayı etkileyen Covid 19 salgınıyla birlikte evden çalışma, uzaktan eğitim, online pazarlama, e-kitap, e-dergi uygulamaları e-yaşam olarak bizlerle buluşmuştur. Akıllı telefonlar ile birlikte yaşamımız mobil uygulamalara taşınmıştır.
Amerika ve Avrupa ülkeleri toplumsal süreçlerdeki aşamaları eğitim ve öğretim programlarıyla uyumlu hale getirmiştir. Bilgiye erişimdeki tüm engelleri ortadan kaldırmışlar ve her semtte kurdukları halk kütüphaneleriyle halkın kitapla buluşmasını sağlayarak okuma kültürünün gelişmesi için gerekli alt yapıyı oluşturmuşlardır.
Osmanlı döneminde matbaanın ülkemize geç gelişi üretilen bilginin çoğaltılabilme özelliğini engellemiştir. Dolayısıyla toplumumuzda bilgilenme sözlü kültür öğeleriyle sürdürülmüştür. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gerçekleştirdiği harf ve diğer devrimler ile birlikte sürdürülen eğitim seferberlikleriyle toplumun okuma-yazma oranının artırılması hedeflenmiştir. Kurulan Halkevleri ve odalarıyla toplumun okuma kültürünün geliştirilmesine katkı sağlanmıştır. Türkiye’nin 1932-1951 yılları arasındaki kültür ve eğitim dünyasında yer alan Halkevleri, 1951 yılında 64 İl’de, 478 sayısına ulaşmıştır. 1951 yılındaki halk odası sayısı da 4.322’dir. 1949’lı yıllarda Edirne’de 8 Halkevi ve 35 halk odası bulunmaktadır. 2022 yılında ise Türkiye’de 1.252 Halk kütüphanesi hizmet verirken Edirne merkez ilçe de 1, Havsa, Keşan, Lalapaşa ve Uzunköprü ilçelerinde de 1’er olmak üzere toplam 5 halk kütüphanesi Edirne ilinde okuyucuya açıktır. Enez, İpsala, Meriç ve Süloğlu halk kütüphaneleri geçici kapalıdır. Edirne merkezinin hiçbir semtinde kütüphane veya okuma odası bulunmamaktadır. Okul kütüphanelerimizin çoğu kütüphaneci personeli olmadığından kapalıdır. Kitabı ve kütüphanesi olmayan okul da bulunmaktadır. Böyle bir oluşumda çocuklarımızdan veya halkımızdan okuma kültürünün gelişmesini, öğrencilerimizden LGS veya YKS sınavlarında başarılı olmalarını nasıl bekleyebiliriz?
Mesleki toplantılar için gittiğim Amerika ve Avrupa ülkelerinin çoğu kentlerinde bilgi, halk kütüphaneleri veya bilgi merkezleri aracılığıyla halkın ayağına götürülmekte kitaplar her yaştaki okuyucular tarafından ödünç alınabilmektedir. İnternet kullanımı ücretsiz olarak halka sunulmaktadır. Kadir Has Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği Türkiye Eğilimleri Araştırması 2020 raporuna göre, ülkede gazete okumayanların oranı 2019’da yüzde 48.4 iken 2020 yılında yüzde 56.6’ya yükselmiştir. Kitap okumayanların oranı ise yüzde 50.9’dan, yüzde 59.1’e çıkmıştır. 2020’de yalnızca internetten gazete okuyanların oranı yüzde 62.9’a yükselirken, basılı gazete okuma oranı ise yüzde 37.1’e gerilemiştir. Yine araştırmaya göre, sosyal medya hesaplarına vakit ayıranların oranı yüzde 92.1 iken, televizyon izleyenlerin oranı ise yüzde 93.3’dür.
İngiliz yazar Alexandra Peel’in 15 Haziran 2022 tarihinde yazdığı “It’s Reading, Stoopid!” başlıklı blog yazısında; “National Literacy Trust’un yaptığı araştırmaya göre; Britanyalıların % 43’ünün haftada en az bir kez zevk için okuduklarını, İngiltere’de 55 yaş üstü İngilizlerin %34’ü günde en az bir kez okuduklarını yazarken, bu oran 18 ila 24 yaşındakiler arasında yalnızca %7’dir. Okuma verileri, Guardian’ın okuma yaşı 14 ve Sun’ın okuma yaşı 8.25’dir. Bir GCSE sınav kağıdının ortalama okuma yaşının 15 yaş olduğu düşünülürse, gençlerin önlerindeki kağıtta ne olduğunu okuyamayan ve anlayamayan gençlerin bu sınavları geçmelerini nasıl bekleyebiliriz?” diyen yazar Peel; Finlandiya dünyanın en okuryazar ülkesi, araştırmalar, yalnızca kültürlerinin doğasında var olan bir şey olmadığını, aynı zamanda eğitim sistemlerinde olup biten her şeyin, açıkçası, harika olduğunu öne sürüyor. İnternet tarayıcılarının mucitlerini doğuran ülkenin bazılarımızın düşük okuryazarlık oranlarımız için suçlamak istediği şeyin, aynı zamanda en okuryazar olması ne tuhaf!” olduğunu da belirterek okur-yazar ve okuma kültürünün eğitim sistemiyle de çok ilişkili olduğunu vurgulamaktadır.
Edirne’de kurmuş olduğumuz Edirne Kent Kültürü ve Bilincini Geliştirme Merkezi Derneği olarak halkımızda okuma alışkanlığı kazandırmak okuma kültürünü geliştirmek amacıyla hiperkitap ile yürüttüğümüz ortak projeyle Türkiye’nin ilk Dijital Kütüphanesi’ni Edirneliler ile buluşturduk. Ücretsiz üye olacak tüm Edirneliler yaklaşık 30 bin koleksiyona sahip bir dijital kütüphaneye sahip olabilmektedir. İnternet sayfamız edirnekultur.com ve sosyal medya hesaplarımızdan konu ile ilgili detaylı bilgilere ulaşılabilmektedir.
Her gün yaşamınızın kısa bir bölümünü kitap okumaya ayırıp kendinizi bir romanda kaybederek beyin gücünüze neler kazandırabileceğinizi, sosyal bağları iyileştirebileceğinizi ve şaşırtıcı bir şekilde daha uzun yaşamanıza yardımcı olabileceğinizi keşfedin.
Okumak Yaşamaktır, Gelişmektir.
Kapak Karikatür: Aşkın Ayrancıoğlu
Bir yanıt yazın