EDİRNE PEYNİRİNDEN EZİNE PEYNİRİNE
Ezine Peynirini ve Mandıracılarını Koruma Geliştirme ve Tanıtma Derneği’nin, Avrupa Birliği’ne yaptığı 5 Ocak 2023 tarihli başvuru sonucunda Ezine Peyniri, 7.12.2023 tarihinde Avrupa Birliğinden coğrafi işaret tescili alan ilk Türk peyniri olduğu duyuruldu.
Aslında Ezine Peynirini ve Mandıracılarını Koruma, Geliştirme ve Tanıtma Derneği, 24.02.2006 tarihinde de Türk Patent kurumuna coğrafi tescil işaret belgesi almak için müracaat etmiş 10.4.2007 tarihinde Ezine Peyniri bu belgeye sahip olmuştu.
Edirne Beyaz Peynirine Türk Patent Kurumundan coğrafi tescil işaret belgesi alınabilmesi için Edirne Ticaret ve Sanayi Odası da 10.5.2004 tarihinde müracaatını yapmış ve 23.07.2007 tarihinde coğrafi tescil işaret belgesi almıştır. Dikkat edersek Ezine Peyniri Türk Patent Kurumundan da coğrafi tescil işaret belgesini Edirne’den yaklaşık üç ay önce almıştır.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası tarafından alınan “Tescil Belgesi”nde ürünün üretim alanı “Türkiye Sınırları” olarak belirtilmiştir. “Ürünün menşe ad ve Mahreç İşareti Olmasına İlişkin Bilgi ve Belgeler başlığının altında ise Edirne ilinin coğrafik konumu itibariyle üç akarsuyun yarattığı delta ve iklim, bitki örtüsü ve yöreye özgü otlaklar, ve kekik ile bu bölgeden elde edilen sütten imal edilen Edirne Beyaz Peyniri diğer yörelerden elde edilen süt ile yapılan peynirlerden renk, koku, tat vb. diğer özellikler bakımından farklılıklar yaratıldığı..” vurgulanmaktadır. Bu rapor Türk Patent Enstitüsünün, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi ile Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünden aldığı rapor doğrultusunda yazılmıştır. O zaman “Edirne Beyaz Peyniri” markasının tüm Türkiye’de üretilen markalarda kullanılmasının ne kadar doğru olduğu tekrar düşünülmelidir. Bu konu tekrar gündeme getirilmeli ve “Üretim Yeri” Edirne olarak tescil belgesinde gerekli düzeltmeler yapılmalıdır. Yapmış olduğum incelemelerde de “Patent ve Marka Tescil Kurumu”na bir itiraz yapılmış olduğunu kayıtlarda görülmektedir.
Nitekim Edirne Ticaret ve Sanayi Odası, Ezine’den sonra Edirne Peynirine AB tescili almak için girişimlerde bulunduğunda 17 yıl önce Türk Patent Enstitüsü’ne tescil için yapılan başvuruda eksiklikler olduğu anlaşılmıştır. Mevcut tescil kurallarına göre Türkiye’nin her bir yerinde üretilen peynirin üzerine “Edirne” ibaresinin yazılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu belgeler tamamlandıktan sonra AB tescili için gerekli çalışmalar başlatılabilecektir.
Bu bağlam da, Türk Patent ve Marka kurumundan coğrafi tescil işaret belgesi alan Edirne Beyaz Peynirini üreten firma sayısı da 9 olarak patent kurumuna gönderilirken, Ezine Peynirini üreten firma sayısı 23 olarak gönderilmiştir.
Aslında Ezine Peynirinin isminin dahi bilinmediği ve Edirne Beyaz Peynirinin ulusal ve uluslararası alanda marka olduğu geçmiş yıllardaki çalışmaları araştırdığımız da Edirne Beyaz Peynirinin Mısır ve Suriye’ye ihracına yönelik gümrük tarifelerinde yapılan değişikliklerle zorluklar çıkartıldığı ve yabancı tüccarların Sicilya peynirini Edirne Beyaz Peyniri diye sattıklarını öğrenmekteyiz.[1]
Yine 6 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesinden Edirne’de memurlar kooperatifinin kurulduğunu, kooperatifin çalışmalarıyla Edirne peynirciliğini ihya ederek sahtekâr üreticilerin elinden kurtarmayı amaç edinilmiş ve Edirne’de yağlı peynir imaline başlayarak altı ay içinde iki yüz teneke peynir üretimi yapılarak buzhaneye gönderdiklerini okuyoruz.
Görüldüğü gibi üretilen Edirne Peynirler muhakkak buzhaneye gönderilmekte ve gerekli bekleme süresi sonunda satış reyonlarına gönderilmektedir. Bu Edirne peynirinin kalitesinin korunmasında önemli bir aşama olduğu bilinmektedir.
Edirne Beyaz Peyniri ülkenin önemli ihraç ürünü olup dönemin İktisat Bakanı Sayın Mahmut Celal Bey’in Edirne peynirinin durumunun incelenmesi, satışlarının kolaylaştırılması ve imalatın daha sağlıklı ortamlarda gerçekleştirilmesi için talimat vermiştir. Ayrıca Edirne peynirciliğiyle meşgul olmak üzere Bakanlık kimyagerlerinden Halit Bey’in bu işe görevlendirdiğini, Edirne peynirinin satış işlerinin de kooperatifleşme yoluyla gerçekleşmesinin için çalışmalar başlatmıştır. [2] Trakya Umumi Müfettişliği de Edirne ve Trakya Peynirlerine iç ve dış pazarlardaki eski ün ve değerini korumak amacıyla bir yönetmelik düzenleyerek ilgili makamlara göndermiştir.[3]
Bu bağlam da, Edirne peyniri ile ilgili gazete sayfalarında araştırma yaparken çok ilginç bir konu ile karşılaştım. Edirne Peyniri adı altında bir takım kişilerin az yağlı veya tamamen yağsız peynir üretimi yaptıkları belirlendiği ve bu gibi sahtekârlıkların önüne geçmek üzere de yeni polis teşkilatı içinde ekonomik ve mali polis birimlerinin kurulacağı bildirilmektedir. Sahte Edirne Peyniri üreten kişilerin Mısır ve Suriye’de de üretime başladıkları belirtilmektedir. Alınan tedbirlerle Edirne Peynirciliğinin korunduğu belirtilmektedir.[4] Bu haber içeriklerinden görüleceği gibi Edirne Peynirinin ünü Türkiye sınırları dışına taşmış ve marka değerini bilen kişiler yurtiçi ve yurtdışında sahte peynir üretimi yaparak Edirne Peyniri adı altında pazarlamaktadırlar. Edirne İl Halk Kütüphanesinde görev yaptığım 1989 yıllarında Ankara’ya görevli gittiğimde bir marketin dış camında “Edirne Peyniri Bulunur.” yazısının A4 kağıda yazılarak camda asılı olduğunu gördüm. Hemen içeriye girdim ve hangi markanın satıldığını görevliye sorduğumda görevli bana siz nerelisiniz diyerek bana soruyla cevap verdi. Bende Edirneliyim dediğimde;
– Edirne Peyniri değil ama biz Edirne Peyniri diye satıyoruz demişti.
Bende böyle bir şeyi yapmanın suç olduğunu kendisine söyleyerek dışarıya çıkmıştım. Edirne’ye geldiğimde de ilgilileri bu konuda uyarmıştım.
Yine araştırmalarıma devam ederken, gazeteci-yazar Hikmet Feridun Es’in yazmış olduğu “Peynir Ekmek, Lüks Yemek…” başlıklı yazısıyla karşılaştım. Es yazısında “ …Bizde eskiden peynirler evlerde yapılırdı. Tıpkı küçük el tezgâhlarında dokunan kumaşlar gibi, peynircilik ev sanatı idi. Fakat sonra sonra büyük peynirhaneler vücuda geldi. Bugün piyasada bizde bulunan peynir çeşitleri şunlardır; Lor Peyniri, Edirne Peyniri, Yalova’da yapılan Edirne tipi, …”[5] bu yazıdan da anlıyoruz ki, Edirne Tipi peyniri diğer illerde de ustalar eliyle yapılmaktadır. Buna bir örnekte Akşam Gazetesinin 2.12.1935 tarihli Gaziantep’te örnek sütevi ve fidanlık başlıklı yazısında görmekteyiz. Yazıda; “Burada bir örnek sütevi açılmıştır. Örnek sütevinin tesisindeki gaye; sütçülük sanatının ilerlemesine hizmettir. Burada bilinmeyen beyaz salamura peyniri, kahvaltılık tereyağı, yoğurt imal ediliyor. Örnek sütevi açılmadan evvel burada Mersinden gelen ve Edirne peynir namı altında satılan beyaz salamura peynirinin kilosu 125 kuruşa verilmekte iken bugün bunlardan çok daha nefis mahalli sütlerden yapılmış peynirler piyasaya çıkmış ve bunların kırk kuruşa satılması temin olunmuştur.” bilgisini vermektedir.[6]
En Son Haber adlı gazetenin 5.8.1941 tarihli gazete haberinde de “… geçen sene Edirne peynir istihsali 60 bin 840 kilo kaşar ve 2 milyon 528 bin 829 kilo teneke idi. 1941 yılı istihsal miktarı daha fazladır.” [7] bilgisini vermektedir.
1931-1945 yılları gazeteleri incelediğimde Türkiye’deki tüm kurum ve kuruluşlarının Peynir alım ihalelerinde “Edirne Peyniri” adı geçmektedir. Bu dönemlerde üretilen Edirne Peyniri hem yurtiçindeki ihtiyacı karşılayabilirken yurtdışına da ihracat yapabilmektedir.
Bugün geldiğimiz noktada kentin Edirne Peynirini üreten kuruluşlar ile ilgili kurum ve kuruluşların yeterince sürdürebilir üretim ve ekonomik kalkınma vizyonu ile ARGE çalışmalarını yeterince yürütememeleri nedeniyle Edirne Beyaz Peyniri yerini Ezine Peynirine bırakmıştır. Bu bağlamda, Ezine’de “Ezine Peynirini ve Mandıracılarını Koruma Geliştirme ve Tanıtma Derneği’nin kurulması önemli ve değerlidir. Bu dernek aracılığıyla tüm girişimler yapılmış ve dernek yönetimi görevlerini üstün başarıyla yapmışlardır.
Aslında tescil alınan tüm gastronomi ürünlerimizin marka değerlerinin korunması ve denetimi ile ilgili hususlar tescil belgesi evraklarında yer almaktadır. Ama bunları uygulayan veya denetleyenler görevlerini yürütmemektedir.
Bugün gelinen noktada Edirne Peyniri yerini Ezine Peynirine bırakmış görülmektedir. Yol yakın iken gerekli çabalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki yıllarda devletin Edirne Peynirini koruma ve geliştirilmesi için yaptığı çabalar, yerel kurum ve kuruluşlarının da bu doğrultusundaki çalışmaları tarih yapraklarında yer almaktadır.
Edirne halkı ve yöneticilerimiz kentimizin kültür ve turizm kenti olmasını istiyor.. Ama kentimizin marka değerlerini korumayı ve geliştirmeyi başaramıyoruz…
Peki, o zaman bu nasıl olacak?
Kaynakçalar:
[1] Vakit Gazetesi (1931) İhracat tacirleri, 14 Ocak 1931, sayı:4677, s.3
[2] Milliyet gazetesi (1934) İktisat Vekili tetkikleri – Trakya’nın iktisadi işleri de düzene girecektir. Milliyet Gazetesi, 9 Eylül 1934, Sayı:3083, s.1,5
[3] Edirne Milli Gazete (1935) Edirne ve Trakya Peyniri.- 17 İkinciKanun 1935, s.1.
[4] Akşam Gazetesi (1935) Polis teşkilatı için yeni bir proje hazırlandı. Akşam Gazetesi, 21.12.1935, Yıl: 18, No:6171. s.1
[5] Es, Hikmet Feridun (1941) Peynir Ekmek, Lüks Yemek, Akşam Gazetesi, 17.12.1941,Yıl:24, No:8318, s.3
[6] Akşam Gazetesi (1935) Gaziantepte örnek sütevi ve fidanlık, 2.12.1935, Yıl:18, No:6152, s.6
[7] En Son Havadis Gazetesi (1941) Kısa dahili haberler, 5.8.1941, Yıl: 2, Sayı: 252, s.2
Bir yanıt yazın