EDİRNE’DE CUMHURİYET DÖNEMİ’NİN İLK FABRİKASI: “EDİRNE KONSERVE FABRİKASI”
Edirne’de Saraçhane Köprüsü başında bulunan dört bölümden ve üç küçük bahçeyi kapsayan bir alanda kurulan Edirne Konserve Fabrikası Cumhuriyet dönemi kentimizde kurulan ilk fabrikalardan birisidir.
Edirne’nin şehir tarihi kaynaklarını taradığımızda kentin geçmiş dönemde nehir kenarında kurulan sebze ve meyve bahçelerinden bahsedildiğini belgeleriyle görmekteyiz. Hatta arşivlerde bulduğumuz 21.05.1924 tarihli bir belge de Edirne şehri ile Karaağaç’ta iskan edilen göçmenlere buralardaki sebze bahçelerinin taksim edilmesi halinde işletmecilikte ciddi aksaklıklar yaşanılacağa endişesi belirtilmiştir.
Kentin kültür değerleri şarkı ve türkülere konu olurken kentin siyasi gücü başta olmak üzere, iş
insanları ve halkı bu değerlere yeterince sahip çıkamamış ve gerekli yatırımlar bir türlü gerçekleşememiştir. Kentin bir sebze ve meyve üretim merkezi alt yapısına sahip olduğunu gören girişimci bir grup 1924 yılında “Edirne Sebze ve Meyve Konservecilik Ortaklığı”nı kurarak kentte konserve fabrikasının kuruluşunu gerçekleştirmişlerdir.
Edirne Sebze ve Meyve Konservecilik Ortaklığı adıyla kurulan şirket tüzüğü 97 maddeden oluşmuştur. Şirket tüzüğü 31 Temmuz 1924 tarihinde Ticaret Bakanlığınca onaylanmış ve 31 Temmuz 1924 tarihinde Ankara noterliğince tescil edilmiştir.
Tescil edilen ortaklığın kuruluş amacı tüzüğün üçüncü maddesinde şöyle açıklanmaktadır. Ortaklık amacı; “Edirne’de konserve fabrikası kurmak ve idare etmek; Ortaklığa dâhil olanların mahsullerini gerek ham, gerek işlenmiş olarak satmak ve ortaklık adına istihsal ve üretimde bulunmak; Ortakların mesleklerine ait araç ve gereçleri, tohum ve fidanları satın alıp ortaklara satmak ve konservecilikle onu alâkadar eden ziraat ve sanayi şubelerinin sayılarını artırmak ve açmaya çalışmak; Ortaklardan gayri meslek erbâbının mahsullerini ortaklık hesabına satın almak; ve yahut mahsullerini satmaya ve muhtaç oldukları alet ve gereçler ile araçları satın almaya aracılık etmek; üretim karşılığında ve ortaklığın kudreti dâhilinde ortaklara avans vermek.” olarak belirlenmiştir.
Geçen süre içinde “Edirne Meyve ve Sebze Konservecilik Şirketi” kurucuları yaptıkları toplantı da şirketin Anonim olmasına karar vermiş ve şirketin kuruluş çalışmalarına başlamıştır. Şirket yöneticilerinin konserve fabrikası yanında bir de Makarna fabrikası kurmayı düşündüğünü de Edirne Postası Gazetesi’nin haberinden öğreniyoruz.
Yapılan çalışmalar neticesinde Edirne Milli Gazete’nin 30 Nisan 1929 tarihli nüshasının üçüncü sayfasında yayımlanan “Anonim Şekline Dair Zabıtname Sureti” başlıklı yazıda, 30 Haziran 1928 tarihinde Edirne sebze ve meyve konservecilik ortaklığının hissedarları 30 Haziran 1928 Cumartesi günü saat 10.00′ da İktisat Vekaleti Celile’sini temsilen İstanbul mıntıkası şirketler komiseri Rasim Bey huzuru ile fevkalade olarak içtima etmiş ve ortaklardan Edirne mebusu Şakir Bey’in riyaseti altında celse küşat edilmiştir.” bilgisini vermektedir.
Yapılan bu çalışmalardan sonra hazırlanan belgeler Başbakanlığa sunulmuş ve konu Bakanlar Kurulunun 30.01.1929 tarihli toplantısında görüşülerek dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarıyla Anonim Şirketin kuruluşu “Trakya Konservecilik Türk Anonim Şirketi” adıyla onaylanmıştır.
Resmi Edirne Gazetesi 22 Eylül 1929 tarihli haberinde de konserve fabrikasının üretime geçtiği bilgisini okuyucularına vererek fabrikanın konserve üretimine başladığını bildirmektedir. Bir başka gazete haberinden de fabrikanın Edirne’de gıdasız çocuklar için açılan kampanyaya 200 konserve ile destek verdiğini öğreniyoruz. Konserve fabrikasının faaliyetleri ile ilgili Edirne Postasında çıkan haberden öğrendiğimize göre de, “…fabrikanın 1929 yılı üretim miktarının 150 bin kutu olacağıdır. Haberde bu rakama ulaşmak için şimdiden fabrika külliyatlı siparişler almıştır.” denilmektedir.
Edirne’nin 1930 yılı ihracatı ile ilgili bilgilerin yer aldığı bilgileri de incelediğimizde Edirne şehrinden İstanbul’a ve diğer memleketlere yapılan ihracat verilerinin içinde 21.781 kilo konservenin ihraç edildiği ve toplam 12.534.-TL hasılat edildiği görülmektedir.
Şirket faaliyetleri ile ilgili ulaşabildiğimiz mahalli gazetelerden elde ettiğimiz bilgiler ışığında şirketin işlerinin 1931 yılına kadar düzenli gittiği görülmektedir. Edirne Postası Gazetesi’nin 6.04.1931 tarihli nüshasında çıkan “Konserveler Şirketin Yeni Tedbirleri” başlıklı haberinde, “Trakya Sebze ve Meyve Konservecilik Türk Anonim Şirketinin kurucuları bugünlerde toplanacaktır. Şiddetli kışlar olmaması yüzünden konserve tüketimi bu sene pek düşük olmuş ve bütün konserve fabrikaları bütçelerini zararla kapamak mecburiyetinde kalmıştır. Haber aldığımıza göre konserve şirketimiz umumi içtimai, en nefis ve leziz sebze ve meyve yetiştiren Edirne üretiminden yapılacak konserveler için diğer tüketim pazarları aranılmasını kararlaştıracaktır.” demektedir.
İlerleyen süre içerisinde şirketin bankalardan çekilen kredilerin ödenememesi ile şirket hisselerinin satışının yeteri düzeyde gerçekleştirilememesinden dolayı yaşanılan ekonomik sıkıntılar şirketin iflasına kadar gitmesine neden olmuştur.
Nitekim Cumhuriyet Gazetesinin 28.05.1933 tarihli nüshasında “Adli tasfiye ilanı” başlığıyla; “Edirne birinci icra memurluğundan; Edirne Trakya Konservecilik Türk Anonim Şirketi iflas etmiş ve iflasın 25.10.1932 tarihinde açılıp tasfiyenin adi şekilde yapılmasına karar verilmiştir.” ilanı yayımlanmıştır. Yayımlanan bu ilanın dördüncü maddesinde de “4- 03.06.1933 Cumartesi günü saat 14.00 te alacaklıların ilk toplantıya gelmeleri ve müflis ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcunu tekeffül eden sair kimselerin toplanmada bulunmağa hakları olduğu” belirtilmiştir.
Akşam Gazetesi’nin 14.02.1934 tarihli nüshasında yayımlanan “Edirne konserve fabrikası” başlıklı haberinde de “Edirne Konserve fabrikası, bir iki seneden beri boş durmaktadır. Bu yüzden Edirne civarındaki sebze ve meyve müstahsillerinin de işi bozulmuştur. Hâlbuki fabrikanın çalıştığı devirde sebzeciliği meşhur olan Edirne bahçe sahipleri para kazanıyordu. Aldığımız malumata (bilgiye) göre Edirne konserve fabrikasının hissedarları, Alpullu şeker şirketinin bu fabrika ile alakadar olmasını istiyorlar” bilgisini vermektedir. Boş duran fabrika geçen süre
içinde tasfiye memurları tarafından kiraya çıkartılmış ancak işletmeci bulunamamıştır.
Aslında Fransa’daki konserve limited şirketi ortaklarından Bernard Royer, da Edirne’ye gelerek yapmış olduğu incelemelerde Edirne’nin konserveciliğe uygun bir kent olduğu kanısına varmış ve özellikle bezelye üzerinde konservecilik yapılabileceği fikri ile kentten ayrılmıştır.
Geçen süre içinde kapalı kalan fabrika, kentin sebze ve meyve üretimini gerçekleştiren bahçe sahiplerini zora sokarken, kentin ekonomisini de zarara uğratmıştır. Bunu gören belediye 1954 yılında tekrar kentte bir konserve fabrikası kurmak için çalışmalar yürütmeye başlamıştır. Belediyenin bu çalışmaları 60’lı yıllara kadar sürmüştür. Nitekim Ağustos 1961 yılında Tarım Bakanlığından bir uzmanın Edirne’ye gelerek Konservecilik İşletmesinin kurulması yönünde yaptığı incelemeler neticesinde bir rapor hazırladığı ve kentte böyle bir işletmenin kurulmasının bir ihtiyaç olduğunu belirtmiştir.
Yapılan tüm girişimler kentin sebze ve meyve üretimine yönelik alt yapı ile ilgili tüm gereksinimlerin hazır olduğu raporlarına rağmen yapılan tüm girişimler olumsuzlukla neticelenmiştir.
Yaşadığımız kentin verimli topraklarında Ayşekadın Fasulyesi, Uzunköprü Kavunu, Bamyası, Ayvası, Gül’ü, Sümbülü vd. türlü meyve ve bitkileriyle ünlü olan bu kent, tüm bu ürünlerini kentin ekonomisine kazandırmayı başaramamıştır.
“Konserve Fabrikası Binası” Cumhuriyet Türkiye’sinde kurulan ilk fabrikalardan biri olma onurunu yaşarken işletilememenin de sessizliğiyle kentin kültür yaşamında yer almaktadır.
Not: Bu yazının paylaşımının ardından Trakya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sayın Altay Bayatlı’nın eriştiği yeni bilgileri bizlerle paylaşmasıyla kapak fotoğrafında yer alan binanın aslında “Askeri İnşaat Dairesi” olduğu, Konserve Fabrikasının yerinin de Saraçhane Köprüsünün diğer ucunda yer alan Dertli Mustafa Çeşmesinin arka tarafındaki alan içinde yer alan ve döneminde “Dekovil” Şimendiferleri (1) tamirhanesi olarak kullanılan binanın olduğu anlaşılmıştır. Bina günümüze ulaşmamıştır. Detaylı bilgi için lütfen aşağıdaki linke tıklayınız.
Kaynak:
Bilar, Ender (2023) Tarih, Kültür ve Sanat Kenti Edirne -2- .-İstanbul: hiperyayın no: 1055, s.440
Bir yanıt yazın