TÜRK SİYASİ TARİHİNDE YÖNETİM SÜREÇLERİ VE 31 MART MAHALLİ SEÇİMLERİ
Türk siyasi tarihinin ilk anayasası 1876 yılında çıkarılan Kanun-i Esasiye’dir. Bu kanun kapsamında kurulan ilk parlamento da Padişah II. Abdülhamit tarafından 19 Mart 1877 tarihinde İstanbul’da Dolmabahçe Sarayında yapılan törenle açılmıştır.
I. Abdülhamit tarafından 1878 yılında askıya alınan Kanun-i Esasiye, 24 Temmuz 1908’de yapılan ihtilalle yeniden yürürlüğe girmiştir. Bu aynı zamanda II. Meşrutiyet döneminin de başlangıcı sayılmaktadır. Bu dönem Meclis-i Mebusan’ın 11 Nisan 1920’de padişah Vahdettin tarafından kapatılmasına kadar sürmüştür.
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları yapmış oldukları Kurtuluş Mücadelesi sürecinde 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisini kurmuş 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de ismini “Türkiye Büyük Millet Meclisi” (TBMM) adıyla tarihe geçirmişlerdir.
1921 Anayasasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adını alan yeni yönetim, “meclis hükümeti” sistemini gerçekleştirmiştir. Organların yetkileri meclise verilmiş ve organlar arasında birlik oluşturulmuştur.
29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyeti ilan ederek Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı olan M. Kemal Atatürk, 9 Eylül 1923’te Cumhuriyet tarihinin ilk partisi olan “Cumhuriyet Halk Fırkası”nı (Cumhuriyet Halk Partisi) kurmuştur. Tek parti döneminde yapılan 1923, 1927, 1931, 1935 ve 1939 seçimleri, I. Meşrutiyet döneminde çıkartılmış İntihab-i Mebusan Kanun-i Muvakkati temel alınarak, iki dereceli ve basit çoğunluk seçim sistemine göre yapılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çok partili döneme geçiş denemesi 1924 yılında yapılmış, ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TCF), 17 Kasım 1924 tarihinde kurulmuştur. Ancak geçiş süreci başarılı olmamıştır.
Cumhuriyet tarihinin ilk çok partili seçimi 1946 yılında gerçekleşmiştir. Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklik ile 1950 seçimleri gizli oy ve açık tasnif ile gerçekleştirilmiştir. Bu sistem ile yapılan ilk seçimi Demokrat Parti 416 milletvekilliği ile kazanmıştır. Ana muhalefet partisi CHP’de 69 milletvekilliği kazanırken Millet Partisi ise 1 milletvekilliği kazanmıştır.
Türkiye, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu altında parlamenter hükümet sistemiyle yönetilirken 16 Nisan 2017 yılında yapılan referandumla seçmenlerin %51,41’inin oylarıyla mevcut Türkiye Anayasası’nın 18 maddesi üzerindeki değişiklikler kabul edilmiştir. Bu referandum sonucunda Türkiye 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren kuvvetler ayrılığına dayalı başkanlık tipi bir hükûmet sistemiyle yönetilmeye başlamıştır. Gerek 24 Haziran 2018 gerekse 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bu sistemin savunucusu AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimleri kazanmasıyla başkanlık tipi hükümet sistemi süreci devam etmiştir.
Siyasi otoriteler, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan Mahalli Seçimlerin 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihleri arasında yapılan seçimlerin devamı olarak görmektedir.
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak seçimlerde halk kendi kentlerini yönetecek yeni başkan adaylarını, belediye ve il genel meclis üyeleri ile muhtarlarını seçeceklerdir. Seçime katılan tüm başkan adaylarının ortaya koydukları projelerin ağırlıklı olarak halklarının insanca yaşamalarına yönelik sosyal yardım paketlerinden oluşmaktadır. Bu da Türk halkının yaşadığı ekonomik zorlukların derecesini göstermektedir. Yoksullaştır ve yönet felsefesi…
Başkanlık sistemi gereği Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı olarak seçimlerde halkla buluşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” demiştir. Edirne’de uzun yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanlığında yönetildiği düşünülürse, “Selimiye Cami Çevre ve Kentsel Tasarım ve Peyzaj Projesi”nin yıllarca neden bekletildikten sonra yapıldığı, kentin alt yapısı ile ilgili yapılacak proje için iki yıl süreyle kredinin neden geciktirildiği, Gazimihal Hamamı restorasyon projesinin neden başlatılmadığı veya Makedon Kulesi’nin neden tamamlanamadığı, kentimizin güzide kulübü Edirne Spor için modern bir stadyuma neden kavuşmadığı kolayca anlaşılmaktadır. Kentimize gerekli yatırımların olmadığı, kentin kültür ve turizm kenti olarak gelişmesine engel olan bu bakış açısı kent halkı tarafından 31 Mart günü yapılacak olan mahalli seçimlerde sandığa nasıl yansıyacağı merak konusudur.
Bu seçimler bir taraftan vatandaşların yaşadığı ekonomik zorlukların sandığa yansıması olarak değerlendirilirken diğer taraftan da Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetin ilke ve inkılaplarına sahip çıkma, başkanlık yönetim şeklini değerlendirme olarak görülmektedir.
Anayasa mahkemesi kararlarının uygulanmasında yaşanılan sorunlar, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çıkmasından sonra kadınlarımızın yaşadığı sorunlar, ülkenin yaşamış olduğu ekonomik sorunların vatandaşlarımıza yüklediği yükler ile diğer sorunlar sandığa ne ölçüde yansıyacak hep birlikte 31 Mart 2023 akşamı sandık sonuçları açıklandığında göreceğiz.
31 Mart Seçimlerinin ülkemize hayırlı olmasını diliyor, seçilecek başkan ve üyeler ile muhtarlarımıza başarılar diliyorum.
Bir yanıt yazın