Edirne’de Görünmeyen Gençlik: 19 Mayıs’ta Gerçekler ve Beklentiler
Bugün günlerden 19 Mayıs olunca devlet büyüklerimiz ile kentlerin yöneticileri ve iş insanları yine görsel ve yazılı basında gençlere yönelik paylaşımlarda bulunduğunu görmekteyiz.
Söylem bazında değer gören gençliğin özellikle çok partili dönemden sonra her ne kadar gençlere değer veriliyor, gençler önemseniyor ve geleceğin teminatı olarak görüldüğü ve onların gelişim ve refahının sağlamaya yönelik politika ve hizmetlerin önemsendiği ve uygulamaya konabildiği söylense de tartışmaya açıktır.[1]
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yılsonu itibarıyla Türkiye’nin toplam nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 872 bin 39 kişi olmuştur. Genç nüfus, toplam nüfusun %15,1’ini oluşturmuştur.[2]
Edirne ilimizin de nüfusu 419.913 olup nüfusumuzun 59.276’sı genç nüfusu oluşturmaktadır. Edirne’de genç nüfusun toplam nüfusa oranı % 14.1’dir. Görüldüğü gibi Edirne’de genç nüfusun toplam nüfusa göre oranı Türkiye ortalamasının altında yer almaktadır.
Yarınlarımızın teminatı dediğimiz çocuk ve gençlerin yetiştirilmesinde önemli merkezlerin başında Eğitim kurumları gelmektedir. Ancak ülkemizdeki eğitim politikalarının yetersizliği onları geleceğe hazırlama noktasındaki başarısızlığı da beraberinde getirmektedir.
Aslında toplumsal gelişmenin önemli unsuru olan eğitim, kalkınmanın, ekonomik büyüme ve gelişmenin temel taşı olduğu da bilinmektedir. M. Kemal Atatürk’te “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” diyerek bizleri yıllar öncesinden de uyarmıştır.
Gerek ülkemizde gerekse kentimizdeki okullaşma oranlarındaki yetersizlikler öğrencilerin kaliteli eğitim almasını sağlayamamaktadır. Eğitim sistemindeki yanlışlıklar öğrencilerin araştıran, öğrenen ve sorgulayan bir gençlik olarak yetişmesini engellemektedir. Eğitim politikaları, çocuk ve gençlerin bilgi yolunda yürümesini gerçekleştirememektedir. Kitap okuma alışkanlığı olmayan bir gençlikten üniversite giriş sınavında başarı öyküsü yaratmasını beklemek ne kadar doğrudur?
Atatürk’ün Cumhuriyeti kurduğu ilk yıllarda ülkede harf devrimini gerçekleştirip okuma seferberliği başlatması, halkevlerini kurması, bu halkevleri aracılığıyla okuma odaları açması, Köy Enstitülerini kurup faaliyete geçirmesi, gençleri bilginin aydınlığında yetişmesini sağlamak için yaptığı çalışmalar değil midir?
Son yıllarda eğitimin özelleştirilmesindeki yanlışlar, yükseköğretimde her kente bir üniversite kurma telaşı, akademik personel kriterlerindeki değişimler üniversitelerdeki eğitim kalitesini de düşürmüştür.
Bu bağlam da, genç nüfus işsizliğinin nedenleri arasında, genç olarak kabul edilen 15-24 yaş grubu içerisinde eğitime katılanların oranının yüksek olması, tecrübe eksikliği, yeni işler yaratılamaması, gençlerin sahip olduğu niteliklerin iş gücü piyasasının taleplerini karşılayamaması yer almaktadır.[3]
Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre gençlerde işgücüne katılma oranı, 2023 yılında %45,6 olmuştur. Gençlerde işsizlik oranı da, 2023 yılında %17,4 dır. İşin en ilginç tarafı da ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2023 yılında %22,5 dir. Bu bağlam da, eğitim ve istihdamda gözükmeyen 15-17 yaş grubundaki erkek çocuk oranı da %7.7 olup kız çocuk oranı da 10.4’dür. Eğitim ve istihdam da olmayan çocuk ve gençlerimiz nerededir?
1980’li yıllarda başlayan Bilgi Toplumuna geçiş süreci ile birlikte küreselleşmenin getirdiği yeni dünya anlayışı kalifiyeli insan gücünün önemini artırmış ve beyin göçünün artmasını sağlamıştır. Genç nüfusun beklentilerinin karşılanamaması, yaşam standartlarındaki eşitsizlikler, adalet ve özgürlük gibi kavramların erimesi, liyakatsiz bir yönetim anlayışı vd. sorunlar beraberinde Türkiye’den beyin göçünü hızlandırmıştır.
Nitekim 2017 TUİK verilerine göre Türkiye’den göç eden kişi sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 42,5 artış göstermiştir. 2022 yılında ise bir önceki yıla göre % 62,3 artmıştır. Türkiye’den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında, en fazla göç edenlerin %15,8 ile yine 25-29 yaş grubunda olduğu görülmüştür.
Edirne’den de 2022 yılında yurtdışına göç eden kişi sayısı bir önceki yıla göre %45.32 artış gösterdiği[4] TÜİK kayıtlarından görülmektedir.
TÜİK 17.05.2024 tarihinde yayımladığı 53677 nolu bültende ise gençlerin %54.0’ı kendini mutlu hissettiği, %65.5’i de almış olduğu eğitimden memnun olduğunu belirtmektedir.
Kültür-Sanat Kenti Edirne olarak adlandırdığımız kentimizde çağdaş bir “Kültür ve Sanat Merkezi”nin bulunmayışı, çocuk ve gençlerimizin bilgiye erişim noktasındaki zorlukları, bilginin aydınlığında yürümeleri için gerekli alt yapının olmayışı gençlerin kafeterya köşelerinde ders çalışmaya, sınavlara hazırlanmaya ve sosyalleşmeye zorlamaktadır.
Eğitim gören gençlerin ulaşım sorunları ile sağlıklı beslenmeleri için sağlanamayan imkanlar, gençlerin işsizlik sorunları beraberinde birçok sorunu da beraberinde getirmektedir.
Kültür Merkezleri; çocuk ve gençlerin kültürel, sosyal ve entelektüel birikimine katkı sağlayan mekanlar olduğu bilinmeli ve kentimizin her bir mahallesinde bilgi merkezlerinin yapılması gerekli olup kitapla yani bilgiyle buluşmaları sağlanmalıdır.
Kent yöneticilerimizin bu gençlik bayramında kentimize kazandıracakları yeni kültür merkezlerinin müjdesini, yaşanılan sorunların çözüm projelerini sunması gerekirken Atatürk’ün bizlere söylediği özdeyişlerini sosyal medyadan paylaşmaktadırlar. Atatürk bizlere bu özdeyişleri, ilham ve dersler alarak yeni projelerle gençleri yarınlara hazırlamamız için söylemiştir.
Günümüzde “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan bu bayram, ilk defa 19 Mayıs 1926 yılında Samsun’da “Gazi Günü” adı altında kutlanmıştır. 24 Mayıs 1935 tarihinde de “Atatürk Günü” adı altında resmiyet kazanmıştır. 20 Haziran 1938 tarihli kanunla “Gençlik ve Spor Bayramı” adını almıştır.
M.Kenal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyor, Gençlerimizin bayramını kutluyorum.
Kapak Fotoğrafı: Atatürk Edirne’de Erkek Öğretmen Okulunda Öğrenci ve Öğretmenlerle Birlikte. 24 Aralık 1930.
Kaynakçalar:
[1] Yücel, İbrahim (2022) Gençlerin ve Gençlik Çalışanlarının Gözünden Gençlik Politikaları ve Hizmetlerinin Değerlendirilmesi.- Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyal Bilimler Anabilim Dalı, Doktora Tezi. s.; 1.
[2] 17.05.2024 tarih ve 53677 sayılı haber bülteni.
[3]Kaplan, Mahmut Melih (2023) Gençliğin Ekonomi Politiği, Gençlerin Yaşadığı Sorunlar Ve Gençlik Esaslı Bütçeleme.- Mersin: Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Maliye Bölümü Yüksek Lisans Tezi, s.;25.
[4] TÜİK, İllere ve vatandaşlığa göre Türkiye’ye gelen ve Türkiye’den giden göç, 2016-2022
Bir yanıt yazın